Bugün sizlere geçen hafta alıp 1 saatte okuyup bitirdiğim Mavi Ev romanından bahsedeceğim. Roman deyince aklımıza genelde 300-400 sayfalık kalın kitaplar gelir ama bu kitabımız yalnızca 72 sayfa. Destek Yayınevi'nden ve 20. baskı. Kitabı D&R da online alışveriş yaparken gördüm ve (itiraf etmeliyim ki) sırf ismini beğendiğim için aldım :)
Kahraman Tazeoğlu'nun ismini bir çok kez gördüm ve duydum. Mavi Ev, yazarın ilkokul 5. sınıfa giderken yazdığı bir kitap. Hem bu sebeple hem de okuduğum ilk kitabı olduğu için yazarla ilgili yorum yapmayı doğru bulmuyorum. Bu yüzden yalnızca kitapla ilgili yorum yapacağım.
Mavi Ev iki şekilde değerlendirilmesi gereken bir kitap. Yazarın daha çocuk yaşta (yaşıtlarının birçoğu iki kelimeyi bir araya getirmeyi beceremezken) böylesi bir romanı yazması gerçekten şaşırtıcı. Bu yönüyle eleştirecek olursam yalnızca olumlu şeyler söyleyebilirim. Ancak sırf bu sebepten kitap güzeldi mutlaka okunması gerekir demem hiç samimi ve doğru olmaz.
Kitabın ilk sayfalarında yazan ''Bu romanı yazmış olduğum ilkokul yıllarımda bana gülen Nurettin Teksan İlköğretim Okulu 5D Dınıfı öğrencilere...'' yazısı bana, yazarın kendini kanıtlama, bakın gülüyordunuz ama ben ne oldum çabası olduğunu düşündürdü. Ama yine de haksız bir gurur sayılmaz. Çünkü tekrar söyleyeyim roman o yaştaki birine göre oldukça üst seviyede. Bir de kitapta çok hoşuma giden bir kısım var onu söylemeden geçmek istemiyorum . Üniversiteye giden Sahra için ''Aradaki uğultuları saymazsak, Sahra'nın ilgilendiği tek şey ders zilinin çalmasıydı.'' diyor. Bu da üniversitede zil olmadığını bilmeyen bir 5.sınıf öğrencisi için çok masumane ve sempatik geldi bana. :)
Kitabımızın kahramanı Sahra. Sahra'nın annesi Amerikalı, babası Türk'tür. Yaşıtları Amerika'da okumayı isterken, Sahra her türlü maddi imkanları olmasına rağmen yaşadığı ülkeyi bırakıp Türkiye'de okumayı seçer. Türkiye'ye tek başına gelip yerleşir, okuluna kaydını yaptırır ve olaylar bundan sonra başlar. Daha sonra okulda Yaman ile tanışır ve başta Sahra biraz ön yargılı davranmış olsa da kısa sürede çok iyi arkadaş olurlar. Bir gün Sahra geç saate kadar okulda kalır . Okuldan çıkarken bir sınıfta müzik sesi duyar ve kapıya kadar gidip sırtı dönük adamı izinsiz bir şekilde dinlemeye başlar. Bu şarkı, kitabın ismini aldığı ''mavi ev'' şarkısıdır. Şarkı biter ve adam arkasını döndüğünde Sahra ile karşılaşır. Sahra izinsiz dinlediği için biraz çekinmiş, adam da suratsız bir şekilde çekip gitmiştir. Tabi bu olay Sahrayı oldukça etkilemiştir. Olayı Yaman'a anlattıktan birkaç gün sonra bir resim sergisinde şans eseri adamla tekrar karşılaşır. Resim sergisine gelen bir öğrenciden öğrendiklerine göre o adam üniversitede asistan hoca Serkamdır. Serkam, Sahra'nın resimleriyle ne kadar ilgilendiğini fark eder. Bir başka gün tanışma imkanları olur ve kaçınılmaz olan şey... bir aşk başlar. Artık Serkam ile Sahra birbirine aşık, zamanlarının birçoğunu birlikte geçiren, hayallerini paylaşan, yaptıkları sanat ile birbirlerine aşklarını anlatan ikilidir ve artık ''Mavi Ev'' ortak hayaldir. Bu hayallerini gerçekleştirebilmek için Karadeniz fotoğrafları çeken bir arkadaşlarından yardım isterler. Arkadaşları fotoğraflarını gönderecek ve Serkam ile Sahra, Mavi Ev i yapabilecek yeri fotoğraflardan seçeceklerdir. Bir gün Serkam Sahra'yı arar ve fotoğrafların geldiğini, acilen gelmesi gerektiğini söyler heyecanla. Sahra işlerini bitirip Serkam'ın evine gider ancak Serkamdan haber alamaz. Yaman'ı arar. Ve Yaman da Serkam'ın evine gelir. Sahra'nın gözden kaçırdığı bir detayı Yaman fakeder. Serkam sigarayı bırakmış olmasına rahmen sehpada, içinde yeni söndürülmüş sigara olan bir küllük ve yanında şekerli yarım kahve vardır. Oysa Serkam kahvesini şekersiz içmektedir. Bu ayrıntılar Serkam'ın yalnız olmadığı ihtimalini kuvvetlendirir. Polisi ararlar ama ne yazık ki uzunca bir süre izlerine ulaşamazlar. Sahra, Serkam'ın fotoğraflardan birinde mavi evi kurduğuna inanmaktadır ve Serkam'ı aramaya karar verir.
Kitabın yazıldığı yılı, o zamanın teknolojik imkanlarını, ulaşım imkanlarını düşündüğümüzde bu arama Sahra ve Yaman için oldukça zahmetli olur. Kitabın asıl merak uyandıran kısımları buraları olduğundan ve kitap hiç beklenilmeyen şekilde bittiğinden dolayı bunları yazmayacağım. Şunu söyleyebilirim bitiş kısmı bana çok saçma geldi ve kitabı okuduğuma pişman oldum. Ancak yine 5. sınıfa giden biri için düşünüldüğünde bitiş kısmı oldukça etkileyici. Bu kadar olumsuz yorumdan sonra şunu söyleyebilirim. Önyargılı davranmayın. İnternette biraz araştırırsanız beğenen kişilerin de çok fazla olduğunu görebilirsiniz. Belki siz de beğenenlerden olursunuz ve
Sevgiyle kalın...
